CELAL GÜZELSES
1899 yılında Diyarbakır’da doğan Celal Güzelses’in asıl adı Mehmet Celalettin’dir. Küçük yaşta babasını kaybeden Güzelses, 9 yaşında iken hâfız oldu. 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Rüştiye’nin kapatılması üzerine tahsilini yarıda bırakmak zorunda kalan Güzelses, Diyarbakır Halk Musiki Cemiyeti’ni kurdu. Müziğe olan ilgisi ve sesinin güzelliği nedeniyle bu alanda çalışmalar yaptı. 1917 yılında kendisi gibi yöre türkülerine ilgi duyan ve icra eden arkadaşıyla Gazi Köşkü önündeki dutluklarda türkü okurken sesini duyan 2.Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine, huzurunda türkü okumuştur.
1934 yılında Güzelses soyadını alan Celal Bey’in ilk plağını doldurmasında ve “Şark Bülbülü” ünvanı almasında Mustafa Kemal Atatürk ile Dolmabahçe Sarayı’ndaki buluşması etkili olur. Bu tarihte plak doldurmak için İstanbul’a gelen Güzelses, dönemin Bayındırlık Bakanı Fevzi Pirinçcioğlu tarafından Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk’ün huzuruna götürülür. Onu “İşte Diyarbakır’dan plak yapmaya gelen gencimiz” diye takdim edince Atatürk, 17 yıl önce Gazi Köşkü’nde, dinlediği bu özel sesi hemen tanır. Güzelses’i yeniden dinleyen Atatürk, daha önce Diyarbakır Ulu Cami’de müezzinlik yaptığını öğrenince, mevlit okumasını ister. Okuduğu mevlidi dinledikten sonra, plak firmasının yetkilisine bu mevlidin plağa doldurulması ve kapağına “Şark Bülbülü Celal” yazılması talimatını verir. Böylece Celal Güzelses, Atatürk’ün takdiriyle “Şark Bülbülü” ünvanını alır.
1929 yılında başladığı Özel İdare Müdürlüğü evrak memurluğu görevinden 1950 yılına emekliye ayrılan Güzelses, kendisini bütünüyle yörenin folklor çalışmalarına verir. 12 Haziran 1939’da verdiği Halk Müziği konserlerine o zamanın nüfusu göz önünde bulundurulursa 1159 izleyicinin katılmasıyla bir rekora imza atar.
Şark Bülbülü Celal Güzelses; 1 Şubat 1959 tarihinde Diyarbakır’daki evinde yaşama veda etti. Cenazesi yıllarca baş müezzinlik yaptığı Ulu Cami’den binlerce seveninin omuzlarında, dualar ve tekbirler eşliğinde vasiyeti üzerine Mardinkapı Mezarlığı’na defnedildi.
TRT Müzik Dairesi Başkanlığı olarak, Türk müziğinin köklü mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma misyonuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kurumumuz, müzik yayıncılığına yönelik temel ilke ve hedefleri belirleyerek; repertuvar ve tür çeşitliliğini esas alan kapsamlı bir yayın planlaması yürütmektedir.
Aynı zamanda TRT'nin tarihsel "müzik okulu" kimliğini yaşatarak, çeşitli alanlarda çocuk ve gençlik koroları ve halk oyunları topluluğu ile yetiştirdiği sanatçılar aracılığıyla müzik kültürünün korunması, yaşatılması ve geleceğe aktarılması yönünde önemli sorumluluklar üstlenmektedir.
Bu anlayışla hazırladığımız yeni web sitemiz çok yakında yayında olacak. Müzik alanındaki çalışmalarımıza, güncel etkinlik ve projelerimize, ayrıca zengin dijital içeriklerimize kolaylıkla erişim sağlayabileceğiniz bu platformda siz değerli ziyaretçilerimizi de aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız.